rss
twitter
    Find out what I'm doing, Follow Me :)

Orman Cini ve Aslan Kral -4-

Aslan kral nerdesin? çok uzun zaman oldu. özledim... anlaşmamızı kabul ederken bu kadar uzun süreceğini bilmiyordum. iptal edemez miyim? yine eskisi gibi seni görmeye gelemez miyim? sana ait herşeyi sahiplenemez miyim? herşeyi de istemiyorum aslında kalbini istiyorum kralım, sadece kalbin benim olsun...

Kralım ben neden seni unutamıyorum. sanırım nedenini biliyorum. karşıma senden başka beni gerçekten seven biri çıkmadı. senin gibi,beni gerçekten sahiplenen, dokunmaya kıyamayan biri...

Beni çok üzüyorsun.Bana şu sıralar acıdan başka hiçbirşey vermiyorsun kralım. ben neden hala seni seviyorum. Kanatlarımı çaldın! beni bu hale sen getirdin...

sığınacak bir liman istiyorum açık denizde dalgaların arasında derinlere süzülmek istemiyorum. yoruldum daha fazla gücüm kalmadı. dayanamıyorum. ya sen ya da bir başkası artık kurtarsın beni...

Denemedim mi kurtulmayı bu denizden.denedim ama çıktığım limanlar yanlıştı.Çürüktü iskeleleri. tekrar tekrar düştüm. o iskeleleri ben yıkmadım. çürüklerdi. ama ben suçlu gözüktüm aslan kral.en sonunda yine açıldım denizlere...ne kadar sürer bilmiyorum. seni istiyorum aslan kral nerdesin??? Ne zaman geleceksin?...

biliyor musun seni ufuk çizgisine benzetiyorum...

yakın gözüküyorsun ama çok uzaksın.atlıyorum suya,yüzüyorum yüzüyorum... ama aramızdaki uzaklık yine aynı.yine uzaktan bakıyorsun bana. sana yaklaşmaya çalışırken kendi sonumu getiriyorum denizin ortasında yapayalnız, güçsüz kalıyorum.en sonunda ne olacak biliyor musun? sen bana öyle uzaktan bakarken suların derinliklerinde nasıl boğulduğumu, nasıl kaybolup gittiğimi izleyeceksin... üzülür müydün bunu gördüğünde?

Orman Cini ve Aslan Kral -3-

Orman cini dün gece aslanların da kanatları olduğunu öğrendi. onların da 'ormanlar kralı' olmaktan sıkılacakları bir vakit gelebileceğini anladı. ama üzgün değildi. kendine hiç sormadı da 'neden ben kanatlarımı keserken o kanatlarını kullanmak istiyor' diye. orman cini 'ama' lar 'neden?' ler olmadan seviyordu aslan kralı. O'na gülenler oldu onunla alay edenler ona kızanlar oldu 'o sana kanatlarını acımadan kestirirken.şimdi nasıl razı gelirsin onun kanatlarını kullanmasına? ' dediler, 'o seni sevse o da kanatlarını keserdi seni sevmiyor' dediler. küçük orman cini bunların hiçbirini duymadı. Onun içindeki sevgi öyle bir sevgiydi ki, herkesin 'salak!!' demesine rağmen o,aslan kralı beklerdi.

Dediler 'sana da kanat takalım uç,sonra yine gelirsin.o görmez bilmez'. Orman cini 'hayır' dedi. O, aslana sadık kalacaktı.Aslan bilsin ya da bilmesin bu onu ilgilendirmiyordu. Mühim olan yapılanları orman cininin bilip bilmemesiydi. O, kesip attığı kanatlarını bir daha asla kullanmayacaktı. herkesten önce kendine söz vermişti. O kanatlar ki bir ilşkiyi yarıda bırakan, küçük cine bu kadar acı çektiren.O kanatlar ki Aslan Kralı ondan alıp uzaklara götürecek olan...

Cin bu ayrılığın ne kadar süreceğini bilmiyordu.Üzülmüyordu.Çünkü aslan kralın onu üzmeyeceğini biliyordu artık.Orman cini de buna, bağlılığını göstererek karşılık verecekti. İstese de istemese de bağlıydı çünkü. Kabul etmiyordu artık o kanatları.

Peki ya aslan kral yokken ormanı kim koruyacaktı?Orman cini... evet bir zamanlar hükümdarı olmak için kavga ettikleri o ormana bir süre orman cini bakacaktı.Düşmanlardan, üzüntü getireceklerden koruyacaktı.Aslan krala söylemedi ama orman cini Aslan krala ait herşeye gözü gibi bakıyordu ve bakacaktı.
Aslan kralla son bir kez konuştu.Kralın yardımcısı herşeyi anlatmıştı.nedenleri... olması gerekenleri... herşeyi.... Orman cini son bir not iletti aslan krala. herşeyi anladığını anlatan bir not ve bir de özür vardı notta. Orman cini özür diliyordu aslandan.bunca olan şeyden yersiz yere hem kendini hem de aslanı üzdüğü için. İletti notunu. Cevap beklemiyordu aslında ama aslan kral cevap yolladı.Notta orman cinini üzmek istemediğini yazmıştı.Küçük cin bu notu gördüğünde yüzünde sonradan farkına vardığı bir gülümseme oluştu.kısa süreli olan vedasını resmileştirmişti artık...


Ormanda hafif bir hüzün vardı o gece.Herkes susmuş, Orman cinine bakıyordu. orman cini ise kocaman kanatlarını açarak gecenin karanlığında aya doğru süzülen aslan krala... ağzından dökülen kelimeleri kimse duymamıştı.sadece iki kelime 'seni bekleyeceğim...' Orman ilk kez bu kadar sessizdi. ve Orman cini ilk kez veda ederken ağlamıyordu.çünkü üzülmemişti olan bitene.O daima ilerisini düşünerek avutacaktı kendini.ilerde kendisini bekleyen güzel günleri düşleyerek ayakta duracaktı.Aslan kral gökyüzünde kaybolurken,orman cini arkasına dönüp kendisini seyredenlere baktı biran.hiçbirşey söylemeden tekrar önüne döndü ve kovuğuna doğru yavaş yavaş yürüdü....

Orman Cini ve Aslan Kral -2-

orman cini herşeyi kabullenmeye başlamıştı.kabulleniyordu ama alışamıyordu bi türlü.nihayet Tanrı ona bir işaret yolladı 'alışma,savaş!' diye. orman cini ormanın bu kadar güzel olduğuna ilk kez bugün farkına vardı.

koklamayı dokunmayı işitmeyi ve görmeyi de sanki ilk kez keşfetmişti bugün.yeni doğmuş bir çocuk gibiydi.hayatın bu akdar güzel olduğunu da bilmiyordu daha önce.aylardır hasret kaldığı herşey bugün karşısına gelmişti...

orman cini bugün ormanlar kralı aslanla karşılaştı.gözlerine inanamadı ilk başta.ama karşısındaydı.eskisi gibi şevkatli,sevecen... orman cini kocaman sarıldı ona.aslında hiç bırakmak istemiyordu ama bıraktı.sonra gözlerine baktı aslanın. bir an düşündü. 'artık hayal görmeye de mi başladım.ruhsal sağlığım da mı bozuldu' diye.ama hayır. gerçekti.tam karşısında.o sert bakışın altındaki tatlı yüzü görebiliyordu.orman cininin kalbi o kadar hızlı atıyordu ki aslanın önünde yere yığılmaktan korkuyordu.

önce aslanın sesini duydu. bu sesi ne kadar özlediğini farketti sonra aslana sarıldı dokunmanın hissetmenin bu kadar özel,bu kadar güzel olduğunu bilmiyordu bugüne kadar.sonra aslanın gözlerine baktı.bu gözlere bakmayalı ne kadar uzun zaman olduğunu düşündü.hepsi peşpeşeydi harikaydı bu orman cini için.sonra aslanın haberi yokken onun bir parçasını kokladı, orman cini. daha önce hiçbir şeyi bu kadar arzuyla koklamadığını hatırladı.içine çekti doya doya... sonra dokundu.son kez dokunurmuş gibi.keşke o an herşey donsaydı bir tek kendisi hareket etseydi de herşeye doya doya sarılsaydı,öpseydi,koklasaydı.... olsun bu kadarı da yeterdi ona.

ama tanrının yolladığı işareti aslan kral değil,bir başkası sundu küçük cine.orman cini böyle bir gün planlamamıştı ama bugün, ona çok iyi gelmişti.

kovuğuna dönerken bambaşka biriydi artık.kendi kendine gülüyordu.durduramıyordu gülümsemesini. çok neşeliydi çünkü.herkese gülümsedi.selam verdi. önüne çıkanlara yardım etti.

kovuğuna gitti.herkese 'bakın mutluyum hem de hiç olmadığım kadar!' diye seslenmek istiyordu, tuttu kendini. kuşları dinledi güneş yerini yıldızlara bırakana kadar. gece olduğunda ise bu sefer de cırcır böceklerinin seslerini çekirgelerin seslerini dinledi.sanki hepsi bir olmuş orman cininin bu güzel halini kutluyorlardı.onu hiç bu kadar mutlu görmemişlerdi.orman cini bu gece üzüntülü olarak uyumayacaktı. aylar sonra aslana bu kadar yakın olmanın mutluluğuyla uyuyacaktı... mutluydu(:

Orman Cini ve Aslan Kral -1-

uzak diyarlardan birinde bir orman cini yaşarmış.bu cin için orman hayatmış,herşeymiş.Cinin bi de uzun kocaman kanatları varmış.Arada sıkıldığı zaman bunları kullanırmış.Çünkü arkadaşlarının hepsinde bu kanatlar varmış.Gökyüzünde dolaşır dolaşır sonra yere inerlermiş.Bir gün bu küçük orman cini ormanın derinliklerinde tek başına yürürken karşısına kocamaaan bir aslan çıkıvermiş.Aslan ormanlar kralıymış.Orman cini kızmış bu aslana.Çünkü ormanın tek hakimi olarak kendisini görüyormuş.aslanı hiç sevmemiş cin.sürekli ormanın sahibi olmak için tartışırlarmış.ama nasıl olduysa küçük orman cini bu aslana aşık olmuş.onun heybetine,sert görünüşüne,sert görünüşünün altındaki hassas kalbine vurulmuş.İşte o zaman cin vazgeçmiş orman için savaşmaktan.anlamış ki aslında sadece aslanın yanında olmak istiyormuş.


aslan da orman cinini seviyormuş ama kanatlarını kesip atmasını istemiş.cin 'olmaz!' demiş.'yapamam. nasıl olsa kendiğinden düşecekler bir süre sonra' demiş.aslan kızmış 'hayır!' demiş. 'şimdi kesmeni istiyorum.canın istediği zaman gökyüzüne yükseklere uçmanı istemiyorum.kanatlarınla beraber seni uçmaya teşvik eden arkadaşlarına da veda edeceksin' demiş.Cin korkmuş aslandan 'yapamam!' demiş ve uçarak uzaklaşmış sonra ağaçların arasında aslana bakmış.gökyüzünde yapayalnız olmak istemediğine karar vermiş ve ilerde kendisini bekleyen arkadaşlarından kaçmış.tek başına ağaç kavuğuna sığınmış, kanatlarını kesmiş ve doğru koşmuş aslanın yanına elleri kanlar içinde göstermiş kanatlarını 'bak!' demiş. 'kestim kanatlarımı.diğerleri de yok artık' demiş.


Aslan önce kanatlara sonra orman cinine uzun uzun bakmış.'artık bir önemi yok.artık istemiyorum seni' demiş.cin şaşırmış 'ama ben senin için yaptım bak kestim kanatlarımı sensiz olmaktansa kanatsız olmak istiyorum ' demiş.aslan 'istemiyorum...' demiş.Orman cini koşarak gitmiş kovuğuna.günlerce çıkmamış ordan.sonra çıkıp birdaha gitmiş aslanın yanına.aslan görmüş orman cinini ama görmemezlikten gelmiş.Cin aslanın önüne geçtikçe aslan başını diğer tarafa çeviriyormuş.orman cini başlamış ağlamaya.'neden bana bunu yapıyorsun!senin için herşeyi yaptım!' demiş.'neden şimdi istemiyorsun ' diye sormuş. Aslan heybetini bozmadan cevap vermiş.bu kez yüzünde hç şevkat yokmuş. 'istemiyorum seni.istemeyeceğim de' demiş.Cin yine koşmuş gitmiş kovuğuna.bu sefer daha da uzun süre çıkmamış yeni yuvasından.kanatlarını kestiği için artık uçamıyormuş da.ne yapacağını şaşırmış.çaresizmiş.


kovuğun etrafında yaşayan arkadaşları sürekli dışarı çıkarmaya çalışmışlar orman cinini.orman cini hiçbirşey yapmak istemiyormuş ama bazen çıkıyormuş dışarı.gülücükler saçıyormuş etrafa ama hemen kovuğuna dönüyormuş sonra ve orada gülücükler yokmuş.Orman cini dayanamayıp bir daha gitmiş aslanın yanına.Aslan artık bunalmış bir şekilde 'git artık' demiş.'senin yerinde bir başkası var' demiş.cin hayatının en büyük üzüntüsünü yaşamış o gece.kovuğuna sığınmış yine her zaman olduğu gibi.bu sefer arkadaşlarını da duymuyormuş hiç.aslanı silip atmış o gece.


cin artık ormanı da istemiyormuş.kanatlarını sırtına yapıştırmış uçmayı denemiş, olmamış. ağaçlara tırmanmayı denemiş.düşmüş canı yanmış.cin aslanı seviyormuş hala ama unutmak da istiyormuş...

sevmiyorum yalnızlığı

sensizlik öyle acı veriyorki bana, dallıp dalıp gidiyorum uzaklara.

kalbim derinden sızlıyor ağrıyor.küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma.
senden önce yaşamadım ki ben sevdayı.sen öğrettin bana sevmeyi de,aşkı da...
bense kıymetini bilemedim belki de.bilmelisin sadece sen varsın hayatımda.
sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana?ben bir kere sevdim anlasana.

beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda.sensizlik çok acı veriyor inan.
bir kez daha benim yanımda olsan...
sensiz attığım adımlar beni bir yere götürmüyor.

adımlarımı sensiz atmaktansa,
duruyorum olduğum yerde...
aldığım nefesler ciğerime dolmuyor.

sensiz aldığım nefesleri tutmuyorum içimde.

akşamları oturuyorum balkonda

bakıyorum yıldızlara
bir anda dalıyorum
sen geliyorsun aklıma

beraber yaşadığımız o günler

o bakışların aklıma geliyor

sanki hepsi dün gibi aklımda

silip atamıyorum..

sonra birden kendime geliyorum..
anlıyorum ki hepsi sadece geçmişin izleriymiş

gözlerim doluyor tutamıyorum kendimi
ağlıyorum yıldızlara bakarken.

şimdi yalnızlıkta yüzüyorum

acaba kimler geçti hayatından benim yokluğumda
düşünüyorum

kimler doldurdu benim yerimi...

bir de kendimi düşünüyorum

son bakışların hala gözlerimde

ve elinin sıcaklığı hala ellerimde

işte bunları anı yapmışım kendime
ben seni bir kış günü sevdim
baharım olasın diye...
nedir beni böyle sürükleyen
sorgusuz sualsiz gecelere
daha ne kadar cezalandıracaksın beni sensizlikle?
bu sıcak ağustos günü başbaşayım çaresizliğimle
bu sıcak ağustos günü buz gibi sensizliğimde...
bakma 'yalnızlığı seviyorum' dediğime
sevmiyorum senin olmadığın sokaklarda,yağmurlarda yürümeyi
yalnızlığımın tarifi yok ıssız gecelerde
bütün duyguları yaşıyorum içimde
sensizliği,özlemi,hasreti çekiyorum
gördüğüm bütün düşlerimde.
çekiyorum yaptığım yanlışların acısını
ödüyorum sensizlikte bunların hesabını
sevmiyorum işte yalnızlığı içinde sensizlik var diye...

hatırladın mı?

-seni seviyorum çünkü; her sabah kalktığımda bir günü daha seninle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşatıyorsun bana.ben her güne seninle başlıyorum ve hergün hayatı yeniden keşfediyorum.



-seni seviyorum çünkü;gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan en parlak renk sensin.herşey senin rengini taşıyor ve benim için ancak o zaman anlamlı oluyor



-seni seviyorum çünkü; herşeyde sen varsın.nasıl olmayacaksın ki?sanki sen doğduğumdan beri içimdeydin.yüreğimin en derin köşesindeydin.sanki ortaya çıkmak için beni bekliyordun.



- seni seviyorum çünkü sen hep benimlesin.seni görmem için yüzüne bakmam gerekmiyor.gözümü kapatsam ordasın.gördüğüm heryüz aslında sensin.



-seni seviyorum çünkü; soğuk günlerde içimi ısıtan meltemsin.sıcak günlerde ise ferahlık veren kuzey rüzgarı.iliklerime işleyerek esiyorsun.



-seni seviyorum çünkü; gözlerinin içindeki binlerce yıldız,gecenin karanlığını delip geçiyor.sen bana bakarken ben kendimi yıldızlara bakıyor gibi hissediyorum.o yıldızların parlaklığında kaybediyorum kendimi.gözlerim kamaşıyor ama şikayetçi değilim aydınlığından.güneş doğmasa , yıldızlar kaybolmasa diyorum ama biliyorumki güneşim de sen olacaksın gecenin sonunda.bu kez daha parlak daha aydınlık çıkacaksın karşıma.



-seni seviyorum çünkü; her gülümseyişin içime yaşama sevinci dolduruyor.her gülümseyişin karamsarlığı yıkıyor, umutsuzluğu parçalıyor.bir çiçek bahçesine çeviriyor çorak dünyayı.



-seni seviyorum çünkü; yaşanmış bunca sahte hayatın içinde tek gerçek olan seni belledim.yapmacık sevdalardan, bitmek tükenmek bilmeyen elde etme hırsından eser yok sende



-seni seviyorum çünkü; korkmadan açıyorum yüreğimin kapılarını sana. biliyorum ki hoyrat davranmayacaksın, kanatmayacaksın yüreğimi.




-seni seviyorum çünkü; sen de yüreğğinin sesini dinliyorsun benim gibi hesap yapmıyorsun, karşılık beklemiyorsun.kendin için kendini mutlu etmek için seviyorsun.



-seni seviyorum çünkü; öylesine büyük bir coşku veriyorsunki bana,her zorlukla hiç korkmadan ,hiç yorulmadan mücadele edebilecek gibi hissediyorum kendimi.her yeni gün yeniden bitmeyen bir enerjiyle doluyorum



-seni seviyorum çünkü; ben yolunu kaybetmiş,nereye gideceğini bilmeyen biriyken,ışığınla aydınlattın yolumu.bu hayatı sundun ellerinle aşkı armağan ettin.geçmişe dair tüm acı izleri sildin.


-seni seviyorum çünkü; ihanet yok bizim aşkımızda.yalanlarla örülmüş sahte duygular yok.birbirimizi kırmadan en çıplak halimizle yaşıyoruz bu aşkı. zaten aşk dediğin de böyle yaşanmalı


-seni seviyorum çünkü;uzaklığına tahammülüm yok.herşeyde beklemeyi biliyorum ama konu sen olunca sabır diye birşey kalmıyor bende. özlemine dayanmak dünyanın en zor şeyi.



-seni seviyorum çünkü; almak için önce vermek gerektiğini biliyorsun.sonsuz bir sevgi denizi var senin içinde.sevgiyi bulmak için önce içindeki sevgi denizinin suyunu çevrene saçman gerektiğinin farkındasın.



-seni seviyorum çünkü; güven denen şeyin var olduğuna dair tüm umutlarımı kaybetmişken bu duyguya ne kadar ihtiyacım olduğunu anladım sayende.bana verdiğin güvenle şimdi dimdik duruyorum kalleşliklerin karşısında.


-seni seviyorum çünkü; geleceğe dair planlar yapabiliyorum.bugünü yaşarken yarını da unutmadan hedefler koyabiliyorum önüme.ulaşmak istediğim heryerde,her hedefte de seni görüyorum.çünkü benimle birlikte yürüyorsun.


-seni seviyorum çünkü; seni sevmeyi,sana dokunmayı,seni dinlemeyi,sana bakmayı, seni koklamayı, seninle paylaşmayı seviyorum.seninle birlikte insana dair ne varsa onları da seviyorum.seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken ne kadar çarresiz olduğumu da görüyorum.her sözcükten sonra durup tekrar tekrar düşünüyorum, seni yeterince anlatabildim mi diye.


-biliyorum ki yetmeyecek,bu kadar sözcükten sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım.sözcüklerin bittiği yerde gözlerime bak.onlar bu sevgiyi çok daha iyi anlatacaktır sana...



O'na yazmıştım bunları.O benim canımm...mabedim, kutsalım.O hep kalacak. dilerimki mabedimi kimse açmasın, ruhuma, kutsalıma kimse dokunmasın.

aşk 29 harf...






A: herkes için bir keredir.




o yüzden başta olandır,




o yüzden başlatandır,




o yüzden aşk A'dır...




B: bir iyi şeydir.




aşk çocuktur.




asiliğin en yakışanı, hesapsızlığın en şovalyesidir...




C: ceylandır aşk...




sen hiç Leyla'yı gördün müdür




o yüzden buralıdır




o yüzden dağlarda gezen ceylandır...




Ç: çaresizliktir aşk...




çareyi unutmanın çaresizliğidir.




çıkışsızdır aşk




köprüden geçerken son çıkışı hep geçmektir.




D: darmadağındır aşk.




hesaba,endazeye,tartıya,ölçüye gelmez




en büyük sermayesi bildiği gibi olması, en vurucu yanı canının çektiği gibi varolmasıdır.




E: endişelenmektir aşk...




başkalarının ne dediği umrunda bile olmamasıdır




ama ya o?




onun ne düşüneceğidir aşk...




F: farkında olmaktır aşk.




ümidini sürekli açık tutmaktır.




aşk zaten her daim bir keşfetme hali değilse nedir ki?




G: galibadır aşk...(mı?)




birine galiba aşık olmazsınız




körkütük olabilirsiniz ama...




Ğ: ğaşiyedir aşk...




herşeyi saran kaplayan, dehşeti herşeye ulaşan günde




bir himmet aramanın,aşkın anayasasını oluşturan muhabbetin




bir işe yaramasını ummaktır.




H: hakikattir aşk




istemektir,kesintisiz arzu etmektir...




geçeceği yollarda yüzünü görmek umuduyla saatlerce beklemeyi göze almaktır.




I: ılık bir bahar akşamıdır aşk




yürekteki sıcağın habercisi olan...




i: ilk uykusuz gece,ilk gökyüzüne salıncak kurup




dünyanın hayhuyuna yüz çevirmektir




ilk erkeğin, ilk kadına, ilk bakışıdır aşk...




j: jilet kesiğidir aşk.




aşk adamı berhava eder.




aşk insanın elinden jilet yumuşaklığında tutar.




K: kaderdir aşk...




aşka irade tesir etmez




L: leyladır aşk




leyla kadar yakın bir o kadar da uzaktır aşk...




M: masumiyettir aşk.




aşka düşmek tüm kötülüklerden, tüm hatalardan, tüm yanlışlardan




azad olmaktır...




N: nefestir aşk...




aşksız yaşayamaz insan.




aşk sevgiliyi derin derin içine çekmektir...




O: olağanüstüdür aşk.




ne beklenen gelir,ne gelen beklenir...




Ö: öndedir aşk.




yönetendir,karar verendir




tutarsız kılandır aşk...




P: paylaşmaktır aşk...




hayatı çoğaltmak için paylaşmaktır,




sahip olduğun herşeyi....




R: rüyadır aşk...




hiç bitmesin istediğimiz bir rüya




S: siyah beyaz bir filmdir aşk




siyahı fazladır nedense...




Ş: şimdi gitmektir aşk...




bütün sabahları, bütün senli benli günleri




şimdi alıp götürmektir




T: tutkudur aşk...




seni her akşam beklemektir




U: umuttur aşk




aşık unutmaz ve dahi unutulan aşk değildir...




Ü: ümittir aşk




her daim beklemektir en güzelini




V: ve aşktır...




bir vahadır insanı en ümitsiz çöllerde bile suya erdiren....




Y: yaydır aşk...




yüreğinde en derin hatıraları taşıyandır...




Z: zaferdir aşk...




tek bir şarkıyla,tek bir şiirle, tek bir gülle




kazanılan...